Müzik, insanın tarih boyunca çeşitli amaçlarla kullandığı bir araç olmuştur. Toplum ve kültürlere göre farklı tezahürlerle karşımıza çıkan müzik dinî törenler, cenazeler, kutlamalar, düğünler gibi insan yaşamının her anında yerini almıştır. Müzik, Çin ve Antik Yunan medeniyetlerinde sistematik şekline kavuşması ile beraber eğitim sisteminde de kendine yer edinmeye başlamıştır. Müziğin matematik ile olan ilişkisinin kökleri Antik Yunan’a kadar dayanmaktadır. Bu dönemde müzik ilminin teorileri ortaya atılmaya başlanmıştır. Bu sanatın genelde icra yönü ön plana çıkartılsa da bir ilim olarak ele alınması onun değerini arttırmıştır. Eğitimdeki temel derslerden biri haline gelen müziğin diğer ilimler ile olan ilişkisi incelenmiş, ilimler tasnifinde kendisine genel olarak matematik ilimleri içerisinde yer bulmuştur. Nitekim felsefe tarihinde müziğin matematik ile olan ilişkisine ve önemine kayıtsız kalan düşünür de yok denecek kadar azdır. Nitekim Skolastik döneme gelindiğinde de müzik yedi özgür sanatından biri olarak kabul edilerek aritmetik, geometri ve astronomi gibi ilimler ile birlikte eğitimin önemli bir yanını oluşturmuştur.